Kira Hukuku alanında yer alan hukuki uyuşmazlıkların sonuçlandırılması için yerli ve yabancı müvekkillere hukuki hizmetler sağlamaktayız.
Kira hukuku, kiraya veren kişi ve kiracı arasındaki ihtilafları önlemek amacıyla yapılan sözleşmede, doğabilecek olumsuzlukları gidermeyi amaçlamaktadır. Kira hukukunda konunun ilgilileri, kiraya veren ve kiracıdır. Her iki tarafa da mağduriyet yaratmadan ortaya çıkabilecek olumsuzlukları kaldırmak ve bir düzen sağlamak, kira hukukunun görev alanındadır.
Kira Hukuku’nda; Kiraya verenin bir şeyin kullanımı veya bununla birlikte ondan yararlanılması hakkını kiracıya vermesi, kiracının da karşılığında taraflarca karşılaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlenmesi, kira sözleşmesinin konusunu oluşturmaktadır.
Kira sözleşmesi süresi, hem belirli bir süre için hem de belirsiz süreler için yapılabilir.
Kararlaştırılan sürenin sona ermesi sonucunda herhangi bir bildirim yapılmasına gerek kalmaksızın sona erecek kira sözleşmeleri, belirli süreli kira sözleşmeleridir. Bu şekilde bir şart belirlenmeyen kira sözleşmeleri ise, belirsiz süreli kira sözleşmeleri olarak adlandırılmaktadır.
Kira hukuku yönetmeliğine göre; Kiraya Veren Kişinin Yükümlülükleri; kiralananı, taraflarca belirlenen tarihte, sözleşmedeki kullanım amacına uygun bir şekilde teslim etmek ve sözleşme boyunca da bu durumda kalmasını sağlamakla sorumludur.
Kiralanan şeye ilişkin vergi, zorunlu sigorta ve benzeri giderler, kanunda özel olarak düzenlenmemiş ya da taraflarca aksi kararlaştırılmamış ise kiraya veren tarafından karşılanır. Ortak alanların aydınlatma giderleri, güvenlik giderleri, apartman görevlisine ödenecek ücret yan giderlere örnek olarak gösterilebilir.
Türk Borçlar Kanunu’na göre, kira sözleşmesinin tarafları, kira bedelini serbestçe belirleyebilirler. Ancak kira bedeli haricindeki hususlarda, kira sözleşmeleri bakımından kanunda birçok sınırlama mevcuttur. Bu sınırlamaların amacı ise, kanuna göre kira sözleşmesinde zayıf taraf olarak görülen kiracının haklarının korunmasıdır.
A- Yeni Kira Döneminde Kira Bedelinin Belirlenmesi
Yenilenen kira dönemleri için kira sözleşmesinin yenilenmesi ve uygulanacak Kira Bedelinin Belirlenmesi ilişkin taraflarca yapılan anlaşma, yeni dönemden bir önceki kira yılında tüketici fiyat endeksinde yani (TÜFE) on iki aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemek kaydıyla geçerli olacaktır. Bununla birlikte, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmeleri için de kira sözleşmesi artış oranı için bu kural geçerlidir.
Taraflarca kira sözleşmesi maddeleri arasında kira bedelinin belirlenmesi ile ilgili bir anlaşma yapılmamış olması halinde kira bedeli, açılacak dava ile bir önceki kira yılının tüketici fiyat endeksindeki on iki aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemek koşulu ile hâkim tarafından, kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyete göz önünde bulundurularak belirlenir.
B- Kira Bedelinin Tespiti Davası
Kira bedelinin belirlenmesinde taraflarca anlaşılmaması ve kanunda öngörülen şartların da mevcudiyeti halinde, yeni kira döneminde kira bedeli açılacak bir dava ile belirlenebilir.
Tarafların bu konuda anlaşma yapıp yapmadığı dikkate alınmaksızın, beş yıldan uzun süreli ya da beş yılın ardından kira sözleşmesinin yenilenmesi ve bundan sonraki her beş yılın bitiminde, yeni kira yılında uygulamaya girecek kira bedeli, hâkim tarafından tüketici fiyat endeksinde yer alan on iki aylık ortalamalara göre değişim oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde bulundurularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir.
Son yıllarda yaşanan dünya çapındaki pandemi ve ekonomik koşulların da etkisiyle, ülkemizde kira bedelinin tespiti davalarında çok büyük oranda artış yaşanmıştır.
C- Kira Uyarlama Davası
Kira hukuku yasasına göre; Kira sözleşmesinin başlangıcındaki şartlar, taraflarca öngörülemeyen sebeplerle sonradan değişebilir. Böyle bir durumda kira sözleşmesi, taraflardan biri için katlanılamayacak derecede zor bir hal alırsa, dava yoluyla kira sözleşmesinin değiştirilmesi talep edilebilir. Bunun için, yeni gelişen olağanüstü halin taraflarca öngörülemeyecek olması ve kira sözleşmesinin devamının bir taraf için aşırı güç hale gelmiş olması gerekir. Dünya çapında yaşanan Covid-19 salgını ve büyük ekonomik krizler bu hallere örnek gösterilebilir.
Kiracının en temel yükümlülükleri, kira bedeli ile yan giderleri ödemek ve kiralananı özenle kullanmaktadır.
Kira hukuku; Belirsiz süreli kira sözleşmesi, kiracı her zaman, kiraya veren ise kiranın başlangıcından on yıl geçtikten sonra, kanunda öngörülen şartlara göre fesih bildirimiyle sözleşmeyi sona erdirebilirler.
Güvenilir ve profesyonel ekibimiz ile danışmanlık ve hukuki ihtilaf süreçlerinizin yönetilmesi için hazırız.
Temel prensibimiz müvekkillerimizin hak ve menfaatlerini her koşulda korumaktır.
Dava ve diğer süreçlerin hızlı ve doğru şekilde sonuçlanması için tüm tecrübemiz ve bilgi birikimimizle yanınızdayız.
Müvekkillerimizin zamanını ve bütçesini koruyarak, hukuki uyuşmazlıkların en kısa sürede sonuçlanması için çalışıyoruz.
Kiracı ve kiraya veren kişiler arasındaki tüm taşınmazlarda müvekkillere hukuki danışmanlık veriyoruz.
Koşulları oluşması halinde kiracıyı dava yoluyla evden çıkarmak mümkündür. Farklı durumlar farklı davalar açılması gerektireceğinden, bu hususta tecrübeli ekibimize danışabilirsiniz.
Bu durumda öncelikle icra takibi başlatarak, devamında tahliye tahliye davası açarak kiracı tahliye edilebilmektedir.
Kiracı tahliye edilmek isteniyorsa, tahliye talepli icra takibi başlatılmalıdır.
Eğer eksik ya da ödenmemiş kiralar varsa bu süreç 1 yıl, diğer hallerde 1-1.5 yıl civarında sürmektedir.
Kanuna göre taraflar arasında TÜFE oranına kadar serbestçe kira artış oranı belirlenebilir. Ancak yapılan geçici düzenleme ile en fazla yüzde 25 zam yapılabilmektedir.
Bunun için size en uygun durumun değerlendirilmesi gerekir. Tecrübeli ekibimizden danışmanlık desteği alabilirsiniz.
Danışmanlık, icra ve dava takibi süreçlerinizi birlikte yürütelim.